12 Temmuz 2010 Pazartesi

Şile'de bir gün...


Haftasonu anneanne ve dedeyi de alıp Şile'ye gittik, önce babaanne ve dedeyle biraz vakit geçirip sonra "hadi kuzenlerine gidelim mi?" dediğmiz an "oolleeyyyy yaşasıııınnn" diye bağıran Doruk'u sakinleştirip halasının evine götürdük... 3 bıdık hergün beraberlermiş gibi başladılar oynamaya ...
Önce makarna yeme yarışı ile başladılar... yarışmaya hızla başlayan Doruk, Nehir'in ve bizim hayret dolu dolu gözlerle izlememize rağmen hızını çabuk kesip yarışmayı sonuncu olarak bitirdi... :(
Safir'le birlikte bahçede oynadıktan sonra çamur adam- çamur kız haline gelen çocukcağızlara yıkama bahanesi ile duvar sildiren Zeynep hala (işte ispatı yukarıda ...) sonradan çocukları eski haline soktu neyseki...
Dondurma yeme yarışını kimselere kaptırmayan Doruk, biz kızları minderlerde uzanırken kaale almayıp "erkek adam öyle poz verir mi ? ben tünelden geçerim daha iyi" dese de ne kadar mutlu olduğu gözlerinden okunuyordu...

4 Temmuz 2010 Pazar

Doruk büyürken...



Doruk dün arkadaşı Can'ın doğum günü partisine gitti, o kadar eğlendi ki, o kadar yorgunluğuna rağmen dönüşte arabada "ama Can'a hediyesini vermeyi unuttuk" diye söylendi. Haklıydı aslında hediyeleri girişte oyun okulunun ablaları topladı ve o sırada Doruk top havuzunda oynadığı için o sahneyi görmemişti. O'na olanı anlattım o zaman ikna oldu : "Çocuk hediye bekler" diye de ekledi :)
Onunla sohbet etmek o kadar keyifli ki; geceleri yatmadan önce "hadi gidip yarın işe ne giyeceğime bakalım" diyorum "kıyafet seçelim" diyor. Dolabımı açıp bakıyoruz, birini tutuyor ve "bu çok spor" diyor :) evet o çok spor, şık birşeyler bakmak lazım diyorum :)
Dün gece de benzer diyalogları yaşarken bana "aynen öyle" dedi. "Nasıl yani?" dedim. "evet ayyynennn öyyyleee" dedi. Aslında ne kadar ilginç 3 yıl önce olmayan bir varlık nasıl oluyor da şimdi herşeyimiz oluyor? ya da 3 yıl önce "ınngggaaa" diye bağıran ufaklık şimdi "aynen öyle" diyebiliyor??