10 Ekim 2011 Pazartesi

2011 Yazı



Biraz tembellik ettim, (biraz mı? neredeyse 1 yıl tembellik ettim) ve blog'a yazı yazmadım. Doruk 4 yaşına gelince söylediği ve yaptığı şeylere şaşırmamaya alıştık mı yoksa? Sanırım öyle oldu.
Gerçi kendisi altı - atmış, yedi-yetmiş demekki 5- beşmiş diyecek ve 55'i "beşmiş beş" diyerek okumaya çalışacan bir çocuk ama yine de herhangi bir nedenden atladım uzuuun zamandır yazı yazmayı.
Bu arada neler oldu neler??? Okuldaki ilk yılımızı bitirdik, Doruk'un elma kurdu kostümlü yılsonu gösterisini gurur, mutluluk ve hüzün karışımı garip duygularla izledik, kötü bir yüzme okulu macerasını birlikte atlattık, güzel bir yaz geçirdik, birlikte tatile gittik hatta dönüş yolunda "ama ben otelde daha kalacaktıııımmmm" diye ağladık, neyseki hemen hemen her haftasonu Şile'ye gidip beraber yüzdük, O'nun deyimi ile "Luna" adında bir parka gittik , 5 yaş sınıfına başladık, 3 gün sonra okula gitmeyeceğim çünkü yemekhane'ye gitmek istemiyorum diye tutturduk, yemek yeme zorunda olmayacağı hatırlatılınca rahatladık vs. vs. vs.
4. yaş doğumgünümüzü zorla da olsa kutladık. Evet zorla çünkü Doruk her doğumgünü kelimesini duyduğunda "ben doğumgünü istemiyorum çok gürültülü oluyor bir de ben pasta sevmem" dedi durdu. Sonra biz de format değiştirip doğumgünü değil kahvaltı, pasta değil hiçbirşey yememesine gerek olmadığına ikna ettik de ailecek biraraya gelebildik.