18 Kasım 2008 Salı

Doruk the menace


Geçen gün evde oynarken bir baktım tavuğunu almış, motosikletinin üzerine oturtuyor sonra da onu evin içinde gezdiriyor, suratında da büyük bir iş ve hatta yaramazlık yapmış olmanın mutlululuğu ... Gözlerinin içi gülüyordu, tavuk da sanki canlıymış da " bu kadarı pişmiş tavuğun başına gelmemiştir" diyormuş gibi durmuyor mu ? :)

3 Kasım 2008 Pazartesi

13.ay


Geçen aylarda Doruk'un o aya özel yaptığı şeyleri yazmak daha kolaydı, şimdi atladığım olacaktır ama yine de deneyeceğim. Dorukcum bu ayda da diş çıkarttı azı dişlerinden 2'si çıktı, diğer 2'si de yolda hatta uçları göründü ama çok zor bu diş çıkartma işi, gecemiz gündüzümüz karıştı resmen. Önceleri bebek olduğu ve gece yarısı acıktığı için uyanıyorduk ama 3. aydan beri aşkım 1 hafta güzel uyusa (1-2 kere uyansa) kalan 3 hafta hergece 5 kere kalkıyoruz. işin kötüsü bazı kalkışlarında uykusu açılıyor bize televzyonu gösterip "ıh ıh!" diyor . (neyse bu ıh ıh'lar aççççç'lara dönüştü) neyse herşey gibi bu da geçecek er ya da geç biz de uyuyacağız geceleri... :)


Doruk bu ay merdiven çıkmaya başladı dahası ne bulursa üzerine çıkmaya çalışıyor, çamaşır sepeti, koltuk, oyuncakları hatta kitapları...çok güzel "dedi" : kedi diyor, "anane", "yeyil" : yeşil , sıcak yerine de "ufff" diyor, saç fırçasına ııh ıııh (ben saçını tararken ooh ooh çok güzel oldun diyordum diye) uçak diyince tek eline kaldırıp sağa sola sallayıp "vuuu" diyor, top görünce 2 elini havaya kaldırıyor, "yaşasın" : "yayayın" diyor. artık hemen herşeyi anlıyor, odasında eline bir kağıt verip "bu çöp gidip çöpe atar mısın tatlım? dedim sonra da arkasından izledim, taa mutfağa götürüp çöpe attı şekercim benim, baba nerede? sorusunu 2 elini birden dışa açıp "ditti" diye cevaplıyor, ambulansa "nani", patatese "patitis" diyor. Daha neler neler dedim ya aklıma gelmiyor, geldikçe sayfaya ekleyeyim en iyisi...

2 Kasım 2008 Pazar


Dün de Ahmet dede ve İsmet dedelerle birlikte yemeğe gittik. aşkım aşkım büyüdü de sandalyede oturuyor artık :) birkaç dakika sürüyor tabii ama neyse buna da şükür ... sanki çok yemiş gibi bir de soda içmek için tutturdu, çok tatlı gözüküyordu. aynı Berk abisinin bebekliği bu kadar benzerlik olur o da sodaya bayılırdı

Arkadaşım Alp


Geçen pazar Alp ve ailesi (Gizem&Atakan)geldiler bize, Alpcik Doruk'tan 4 ay büyük . Çok güzel konuşuyor, Doruk önce şaşkınlıktan sessizliğe büründü ama sonra açıldı biraz daha. Onlar gittikten sonra ise susturamadık. Bizimkiler birsüre birbirlerine kayıtsız kaldılar ama sonra aktivite masası etrafında birlikte güzelce oynadılar. Nereden çıktıysa topu görene kadar herşey gayet iyiydi :) Doruk ilk defa bir eşyası için bu kadar mücadele etti, hem komik görünüyorlar hem de eyvaaah dedirtiyorlar artık... Birbirlerini daha çok gördükçe paylaşmaya da alışacaklar elbette...2'nizi de çok seviyorum ne de olsa ilk arkadaşlarsınız...